face

Kalp Nakli

  • Kalp nakli kimlere yapılır?
  • Kalp yetmezliğinin nedenleri nedir?
  • Kalp nakli ne zaman yapılmalıdır?
  • Kalp naklinin yapay kalbe göre avantajları nelerdir?
  • Kalp nakli için organ kaynakları nelerdir?
  • Kalp nakli için kan grubu uyumu gerekli mi?
  • Kalp nakli için doku uyumu gerekli mi?
  • Kalp nakli olmak için ne yapmalıyım?
  • Kalp bekleme listesinde ne kadar zamanda bana sıra gelir?
  • Kalp nakli sonrası cinsel hayatım nasıl olur?
  • Kalp naklinden sonra çocuk sahibi olabilir miyim?
  • Kalp nakli olduktan sonra ne kadar zamanda taburcu olurum?
  • Kalp nakli olduktan sonra ne sıklıkta kontrole geleceğim?
  • Kalp nakli olduktan sonra ne kadar zamanda taburcu olurum?
  • Kalp nakli o lduktan sonra ne sıklıkta kontrole geleceğim?
  • Kalp nakli sonrası taburcu olduktan sonra diyet uygulaması olacak mı?
  • Kalp nakli sonrası kişisel bakım açısından neler önemlidir?
  • Kalp nakli sonrası çalışma hayatına dönebilir miyim?
  • Kalp nakli sonrası emekli olabilir miyim?
  • Kalp nakli sonrasında spor yapabilir miyim?
  • Kalp nakli sonrası okul hayatıma ne zaman dönebilirim?

Kalp aktarımı uzmanlık isteyen, ama ameliyat tekniği yüzünden çok güç olmayan bir işlemdir. Bu konudaki ilk denemeler 1930 lu yıllarda başlamış, ama o dönemde cerrahlar, bedenin yeni organı reddetmesi sorununun üstesinden gelememişlerdir. Beden dışarıdan gelen bütün mikroplara olduğu gibi, yabancı dokulara da tepki göstererek “reddeder.” Red olayını önleyen ya da tıbbi deyişle bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların geliştirilmesi, insan bedeninin aktarılan organları (kalp gibi) kabul edip benimsemesini sağlamıştır.

İnsanlarda ilk kalp naklini Güney Afrikalı cerrah Christain Barnard 1967 yılında gerçekleştirmiştir.

Kalp aktarımı çok pahalı bir ameliyat olduğundan herkese uygulanamamaktır. Öte yandan kanser ya da şeker hastalığı gibi başka hastalıkları olan adaylar baştan elenir, 55 yaşından yukarı ya da iyileşmeyi geciktirecek nitelikte akciğer hastalığı bulunan kişiler de bu olanaktan yararlanamazlar.

Seçilen hastalar, kalp hastalığının son aşamasında, birbirini izleyen krizlerden ötürü zayıflayan kalp kası yüzünden ölümün eşiğinde, ancak ameliyatla iyileşme olanağı olan kişilerdir.

Kalp aktarımının gerçekleştirilmesi için her şeyden önce uygun bir vericinin bulunması gerekir. Yeni kalp, en azından belirli yönlerden alıcının beden dokusuyla uyuşmazsa, bedenin bağışıklık tepkisi ne denli baskılarınsa baskılansın organ reddedilir.

Dokuların uyuşup uyuşmadığı doku tiplendirmesiyle anlaşılır. Alıcının kanı ile beden hücreleri incelenir ve bütün organ aktarımları için uygun vericilerin özelliklerini kapsayan uluslar arası bilgisayar sisteminden, doku tipi alıcıya uygun bir vericiyi saptaması istenir.

Günümüzde her türlü organ aktarımı ameliyatı için, gelişmiş yöntemlerle doku uyuşmazlığı sorunun giderilmesine çalışılmaktadır.

Vericinin kalbinin durumu da önemlidir. Kalbin alıcının göğüs boşluğunu uyması için vericininki ile yaklaşık aynı büyüklükte olmalıdır. Kuşkusuz bu, alıcı ile vericinin fiziksel yapılarının benzeşmesi gerektiği anlamına gelir. Ayrıca vericinin kalbinin sağlıklı olması gerekir. Bu yüzden, 35 yaşından büyük insanların kalbi genellikle uygun değildir.

Kalbin vericiden alıcıya ulaştırılması sırasında geçen zaman büyük önem taşır. Vericinin her zaman alıcının yakınında bulunmaması doğaldır. Bu yüzden hemen her zaman ciddi bir organizasyon ve çeşitli kurumların işbirliği gerekir.

Normal koşullarda uçak, helikopter ve polis refakatinde ulaşım yapılır. Genel olarak soğuk istemi süresinin (bu, kalbin iki beden arasında geçirdiği sürenin teknik adıdır) üç saatten uzun olmaması istenir. Yolcuğunun sırasında steril polietilen torbalara yerleştirilen kalp, özel bir kap içinde -4 c sıcaklıkta tutulur.

Kalp yola çıkıncı alıcı da ameliyata hazırlanmaya başlanır. Enfeksiyon olasılığını azaltmak için steril bir banyo yaptıktan sonra, ameliyathanede göğsü açılır. Ardından damarları bağlayan cerrahlar özel bir aletle göğüs kemiğini kaldırarak, kalbi açığa çıkarırlar.

Normal işlemleri kapsayan bu ameliyat iki saat kadar sürer. Her şey yolunda giderse, kalp hastaneyi ulaştığında alıcı hazır olur.

Aktarım, verici kalbinin kaslardan oluşan bölümünü (yani sağ ve sol karıncıklar) damarları ile birlikte, alıcı kalbinin kulakçıklarının (düşük basınlı pompalama odacıkları) altına dikmekten oluşur.

Alıcının kalbi devreden çıkarıldıktan sonra, kanı kalp –akciğer aygıtından geçirilir. Böylece bedenin hiçbir yeri oksijen ile gerekli besinlerden yoksun kalmaz.

Yeni kalp yerine yerleştirilip kanla beslenmeye başlayınca genellikle hemen çalışmaya başlar. Ama bazen, kalbin kendi elektriksel uyarı sistemine benzeyen minik bir elektronik kalp pilinin yardımı gerekebilir.

Ameliyatı izleyen ilk günlerde kalp biraz yavaş çalıştığından, düzenli atmasını sağlamak için hastaya uyarıcı ilaçlar verilir.

Hasta yaklaşık altı saat sonra kendine gelir, konuşup yemek yiyebilir. Üç gün sonra, kazandığı gücü egzersiz bisikletinde deneyebilir.

Ama kritik dönem henüz sona ermiş sayılmaz. Dokular ne kadar iyi uyuşursa uyusun, ameliyattan 1-3 gün sonra beden aşağı yukarı her zaman kalbi reddetmeyi dener. Bu durum kendini, kalbin ritmini izleyen aygıtta (elektrokardiyogram) hafif bir düzensizlikte belli eder. Gerekirse, tanıyı doğrulamak için kalp kasından biyopsiyle parça alınır.

Kalp uzmanı çeşitli ilaçlardan birini seçerek bağışıklık sistemini bastıran bir tedaviye başlar.

Şiddetli red eğilimi ameliyattan sonra iki-üç ay kadar sürer, daha sonra bedenin bağışıklık sistemi yeni organa alışmaya başlar. Ama hastanın yaşamı boyunca bağışıklık bastırıcı ilaçlardan belli dozlarda kullanması gerekir.

Bağışıklık sistemini bastırmak bedenin mikroorganizmalara karşı savaşma gücünü de azaltır. Bu yüzden ameliyattan sonraki kritik dönem içinde hasta enfeksiyonlara karşı özenle korunur. Özel odada tutulur, mektup ve kartları streilize edilir, ziyaretçiler duş yapıp steril giysiler giymeden yanına yaklaşmaz.

Oldukça yeni olan bu işlemin taşıdığı önem, bedenin kalbi reddetmesi ve enfeksiyon tehlikesi ile birlikte değerlendirildiği zaman ameliyattan sonra yaşama oranlarının ne kadar önemli olduğu anlaşılır. Ameliyattan sonraki ilk yılı atlatanların yüzde 90’ı normal yaşantısına döner. Bunların çoğu beş yıldan fazla yaşar.

Kalbi değiştirilen kastalar için yaşamın anlamı değişir. Sözgelimi, 20 metre yürüdükten sonra soluksuz kalıp ağrıyla kıvranan bir kişi, yeni kalbiyle saatlerce yürüyebilir. Normal hayatına devam eder.

305

Toplam Ölü Donör
(31.12.2023)

32038

Toplam Bekleyen Hasta
(31.12.2023)

643593

Toplam Bağış Kartı
(31.12.2023)

8770

Toplam Nakiller
(31.12.2023)

Eyüp KAHVECİ

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s, when an unknown printer took a galley of type and scrambled it to make a type specimen book. It has survived not only five centuries, but also the leap into electronic typesetting, remaining essentially unchanged. It was popularised in the 1960s with the release of Letraset sheets containing Lorem Ipsum passages, and more recently with desktop publishing software like Aldus PageMaker including versions of Lorem Ipsum.


Bu kapanacak 0 saniye

Fatma CAN

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s, when an unknown printer took a galley of type and scrambled it to make a type specimen book. It has survived not only five centuries, but also the leap into electronic typesetting, remaining essentially unchanged. It was popularised in the 1960s with the release of Letraset sheets containing Lorem Ipsum passages, and more recently with desktop publishing software like Aldus PageMaker including versions of Lorem Ipsum.


Bu kapanacak 0 saniye

İrfan PERENTE

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s, when an unknown printer took a galley of type and scrambled it to make a type specimen book. It has survived not only five centuries, but also the leap into electronic typesetting, remaining essentially unchanged. It was popularised in the 1960s with the release of Letraset sheets containing Lorem Ipsum passages, and more recently with desktop publishing software like Aldus PageMaker including versions of Lorem Ipsum.


Bu kapanacak 0 saniye

Gamze YILDIRIM

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s, when an unknown printer took a galley of type and scrambled it to make a type specimen book. It has survived not only five centuries, but also the leap into electronic typesetting, remaining essentially unchanged. It was popularised in the 1960s with the release of Letraset sheets containing Lorem Ipsum passages, and more recently with desktop publishing software like Aldus PageMaker including versions of Lorem Ipsum.


Bu kapanacak 0 saniye

Selim GENÇ

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s, when an unknown printer took a galley of type and scrambled it to make a type specimen book. It has survived not only five centuries, but also the leap into electronic typesetting, remaining essentially unchanged. It was popularised in the 1960s with the release of Letraset sheets containing Lorem Ipsum passages, and more recently with desktop publishing software like Aldus PageMaker including versions of Lorem Ipsum.


Bu kapanacak 0 saniye